#ComeSeeTurkey Yol Hİkâyelerİ
Kendini
aramak, yolu tanımak, kendini tanımak demek değil mi?
Peki, Türkiye'nin 24 şehrini karış karış gezecek olan 20 fotoğrafçının tek amacı kendini tanımak, seyahat etmek ya da fotoğraf çekmek mi? Anadolu'nun zengin bir çorba gibi hazırladığı; rengarenk, sıcacık, sarıp sarmalayan, ısıtan, tadılan her kaşıkta şaşırtan çeşitliliğini tanımak mı? Yoksa o topraklarla bu yazıları okuyanlar arasında bir köprü olmak mı?
Peki, Türkiye'nin 24 şehrini karış karış gezecek olan 20 fotoğrafçının tek amacı kendini tanımak, seyahat etmek ya da fotoğraf çekmek mi? Anadolu'nun zengin bir çorba gibi hazırladığı; rengarenk, sıcacık, sarıp sarmalayan, ısıtan, tadılan her kaşıkta şaşırtan çeşitliliğini tanımak mı? Yoksa o topraklarla bu yazıları okuyanlar arasında bir köprü olmak mı?
ComSeeTurkey fotoğrafçıları Türkiye'deki yolculuklarının
ilk gününden itibaren, evrensel bir dil kullanıyorlar: Fotoğraf.
Fotoğraflar hem Türkçe hem İngilizce hem Fransızca,
İspanyolca, Arapça, Bulgarca, Arnavutça, Endonezyaca, Svahilice, Çince ve diğer
Dünya dillerince konuşabilir ve hikâyeler anlatabilir. İstanbul'dan başlayarak
toplam 24 şehrin kültürü, tarihi, muhteşem doğa manzaraları ve bazen de
yalnızca insanları ile ilgili yüzlerce kare fotoğraf üretiliyor, hikâyeler
anlatılıyor.
Türkiye'nin toplam 24 ilini gezecek olan ComeSeeTurkey
takımı, dünyanın dört bir yanından gelen 11 fotoğrafçıyla, TC Cumhurbaşkanlığı
himayesinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ana sponsorluğunda, TC Kültür
Bakanlığı ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği destekleriyle yola çıkıyor.
İstanbul'da erguvan vakti... Dünyaca ünlü pek çok yazarın, şairin, ressamın, mimarın gelip hayran kaldığı, yüzlerce kitaba ve filme konu olan İstanbul... 8.500 yıllık bir kent. Asya ve Avrupa'nın birleştiği şehir...
Bir şehri gezmeye nerden başlamalı? Belki de onu karşıdan görebileceğiniz bir
yerden... Söz konusu olan şehir İstanbul ise onunla tanışmak için en güzel
başlangıç Boğaziçi olabilir. Hele de mevsimlerden baharsa... Ama önce Sultan I.
Abdülmecit tarafından yaptırılan, hem Saltanat hem de Cumhuriyete tanıklık
etmiş Dolmabahçe Sarayı'nı, onun müthiş işlemelerle süslenmiş oda ve
salonlarını görmeli, Mustafa Kemal Atatürk'ün önemli kararlar aldığı çalışma odasını ve
hayata gözlerini yumduğu yatak odasını görmeliyiz.
Dolmabahçe Sarayı
Tüm grubun hayranlıkla gezdiği ama içeride fotoğraf çekilmesine
izin vermediği için yalnızca hafızalarına kazıyabildiği görkemli Dolmabahçe'den
güçlükle ayrılıyoruz.
Şimdi güzeller güzeli İstanbul'a biraz karşıdan bakacağız.
Kabataş'tan bindiğimiz tekne bizi Boğaziçi'ne doğru götürecek. Teknemiz
iskeleden kalktıktan yalnızca 15 dakika sonra bir yunus bizi karşılıyor!
Dünyanın en güzel "merhaba"larından biri.
Boğaziçi Köprüsü, Rumeli Hisarı, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü,
Beylerbeyi... Ve elbette dönüşümüzde bizi büyüleyen, Boğaz'ın kibar ve güzel
kızı Kız Kulesi...
Kız Kulesi
İlk günümüzden kareler için bizi Instagram'dan takip edebilirsiniz! www.instagram.com/comeseeturkey
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder