21 Nisan 2014 Pazartesi

A Rotası 5.Gün

Akşam karanlığında ulaştığımız Kars'tan sabah gün aydınlanır aydınlanmaz ayrılıyoruz. Bugün çok uzun bir gün olacak, bu yüzden sık sık durup uzun çekimler yapmak için mola vermeme kararı alıyoruz. Ve en hızlı bozduğumuz karar  da bu oluyor. Çünkü yarım saat sonra Ağrı'ya doğru ilerlerken Bardaklı Köyü'nde duruyoruz, daha doğrusu karşımıza çıkıveren Ağrı Dağı bizi durduruyor. Kendimizi, köyün kıyısındaki ovada, sazlıklarda Ağrı'yı fotoğraflarken buluyoruz.


İshak Paşa Sarayı'na çıkan yol da, şimdiye kadar uğradığımız diğer duraklar gibi, dar ve dönemeçli. Otobüsten iner inmez herkes Saray'ın da üzerinde yer aldığı tepeye dağılıyor ve yaklaşık bir saat kadar burada çekim yapıyor. Sonra o muhteşem karelerle birlikte yeniden yola koyuluyoruz.
Van'a ulaştığımızda bizi yağmur karşılıyor. Ama Akdamar Adası'na gitmemize hiç birşey engel olamayacak, günlerdir bunun hayalini kuruyoruz.
Yolda durup Van Gölü kıyısında kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Bizi yine bir sürpriz bekliyor: Sapsarı bir Van, kıyıda durmuş göl manzarası izliyor! On dakika kadar ileride bizi adaya götürmek için bekleyen tekneye biniyoruz. Yağmur ya da kapalı hava kimsenin umurunda değil. Daha kıyıdan hareket etmeden herkesin kamerası hazır... Ve sonunda adadayız.
Bahar dallarının arasında tek başına duran kilise her açıdan fotoğraflanıyor. Göl gümüş renginde bir ayna gibi. Yeniden başlayan yağmurun da uyarısıyla önümüzde Batman'a doğru uzun bir yolumuz olduğunu hatırlıyoruz ve yola devam ediyoruz. Size bir sır vereyim mi, ne kadar büyük bir iştahla yola çıkarsanız, yol size o kadar cömert davranıyor, Comeseeturkey için yola çıktığımız ilk günden bu yana bize davrandığı gibi. Sizi güzel, güler yüzlü, samimi insanlarla ve sürprizlerle karşılaştırıyor.

Türkiye, keşfedilmek için bizi bekliyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder