28 Mayıs 2014 Çarşamba

ComeSeeTurkey B rotası 9. gün

Uyandığımızda güneş çoktan kendini hissettirmeye başlamışsa yaz gelmiş demektir. Bardakçı Koyu'ndaki otelimizden çıkıp aynı koyda bizi bekleyen tekneye geçiyoruz. Bodrum'un dünyaca ünlü gulet stilindeki tekne birkaç saatliğine de olsa bizim. Kaptanımız biz istediğimiz kareleri yakalayıncaya dek tekneyi o koydan diğerine götürüyor. Keşke şimdi çıktığımız yolculuk bir mavi yolculuk rotası olsa...


Öğleden sonra tekneden indiğimiz Bodrum'un eski taş sokaklarında keşfedilecek çok şey var: masmavi kapı ve pencereler, nazar boncuklarıyla süslenmiş duvarlar ve beyaz Bodrum evlerine renk katan begonviller... Tüm Türkiye'de olduğu gibi buradaki daracık sokaklarda da onlarca kedi karşımıza çıkıyor. Karşılaştığımız en küçük kedi henüz bir aylık. Fotoğrafçılar ona "Çorap" adını takıyor. Çorap bir süre sessizce bizi takip ediyor, fark ettiğimizde onu alıp annesinin yanına geri götürüyoruz.


Gün batımı çok yaklaştı. Kaleye bakan sahile gidip biraz gün batımı çekmek istiyoruz. Bu defa gün batımında deniz keyfi yapan iki sokak köpeği ile karşılaşıyoruz. Bize poz vermekten çok hoşlandıkları belli.
Uzun bir yürüyüşle Bodrum limanından Bardakçı'ya ulaşıyoruz. Yarın son kez yollara koyulacağız.
Biraz dinlenmek gerek. Sabah gün doğumunda kalkıp Bodrum'u iyice büyüleyici hale getiren eşsiz ışığı yakalamadan yola koyulmak istemiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder