Sabah erken saatte uyanır uyanmaz soluğu Düden Şelaleleri'nde alıyoruz. Size cennetin nasıl bir yer olduğunu hayal ettiğinizi sorsam, ne olursa olsun sudan da bahsedersiniz, değil mi? Kesinlikle! Cennet diye bir yer varsa orada su olacağı muhakkak. Büyük bir hızla ve güçle yüksekten düşen su hepimizi kendine hayran bırakıyor. Tahmin edeceğiniz gibi Düden'den güçlükle ayrılıyoruz. Ama şimdi deniz kenarına doğru yola koyulmalıyız. Hedefimiz gün bitmeden önce Fethiye'de olmak.
Saatler süren uzun bir yolculuktan sonra uzaklarda bir yerde ışıldayan denizi görüyoruz. Gökyüzünde parasailing yapanları kıskançlıkla izliyoruz. Sahile ulaştığımızda güneş denizin üstüne bugün için son defa ışınlarını yansıtıyor. Bunu bir çağrı olarak algılıyor ve kendimizi denize atıyoruz. Su bazılarımız için soğuk, bazılarımız için ideal ısıda. Sahil mükemmel. Kıyı boyunca denizle karayı birbirinden ayıran çakıl taşları ise eşsiz. Güneş de battığına göre şimdi otele gidip yarın için enerji toplama zamanı. Şimdilik iyi geceler Akdeniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder